1 Nisan 2013 Pazartesi






HIP ATÖLYE YENİ OFİSİYLE House Beautiful'da

Dile kolay... Dekorasyon dergiciliğinde tam 100 yıldır söz sahibi House Beautiful. Modern kent insanına ince ve ayrıntılı bir zevkle çözümler sunuyor.

Hem Amerika'dan hem Türkiye'den farklı dokunuşlardaki mekanlarla dekorasyondan antikaya, tasarımdan peyzaja hayata renk katıyor. Son sayısında kapaktaki 'Rengarenk evlerde yaşamlar' sloganıyla bahar heyecanımıza ortak oluyor.

Yüz yıllık geçmişinin asilliğini taşıyan bu güzel dergi, Nisan sayısında Hip Atölye Marka ve İletişim Danışmanlığı'nın yeni ofisine de yer verdi.

Gurur duyduk...


İşte her ay heyecanla takip ettiğimiz House Beautiful'un gözünden biz: 



























Ofiste ev sıcaklığı
Klasik ofis ortamında uzak dekorasyonuyla Hip Atölye, kurucusu Nalan Miri Sözer’in dokunuşlarıyla sımsıcak bir ev atmosferine bürünmüş


YAPIM ZELİHA KÖŞLÜ, FOTOĞRAFLAR LEYLA YAM

Nişantaşı’nın en işlek caddesi olan Valikonağı’nın sonlarına
doğru trafiğin akışına kapılıp giderken, bu semtin karakteristik görünümünü koruyan geniş kaldırımların gerisindeki binalar dikkati çekiyor. Bunlardan 84 numarada yer alan Hip Atölye, sahibi Nalan Miri Sözer’in titiz çalışmasıyla 60 günde, sıfırdan ele alınarak, bugünkü dekorasyonuyla ev sıcaklığındaki ofis ortamına kavuşmuş. 13 yıllık iş hayatının ardından Hip Atölye’yi kuranNlana Miri Sözer, şehrin içinde olmanın avantajlarını olabildiğince yaşatan konumuyla ofisini kuruluşunda dört yıl sonra Nişantaşı’na taşımayakarar vermiş. Genç ve enerjik ekibiyle Hip Atölye, turizmden gıdaya, güzellik ve bakımdan ev tekstiline, modadan dağıtım zincirine uzanan farklı sektörlere, marka ve iletişim konularında hizmet veriyor.

Hip Atölye’nin ofisine ev sıcaklığını katan en büyük etken, Sözer’in Galata Karo’ya özellikle turkuaz rengi seçerek yaptırdığı yer karoları olmuş. Ofisin Nişantaşı’nda olması ve burayı İstanbul’u ençok hissettiren semt olarak görmesi, Nalan Miri Sözer’in Boğaz’ın rengi olarak düşündüğü turkuaz rengini dekorasyonda kullanmak için ana renk olarak seçmesindeki en güçlü etken olmuş. Karoların yapımında istenilen renk tonunu yakalamakiçin yedi, sekiz deneme yapmış. Çünkü kurumadan önce ıslak bisküviyi anımsatan karolar, üç-dört günlük kuruma sürelerinin ardından asıl renklerine kavuşuyor ve sonuç her defasında farklı oluyormuş. Ancak sekizinci denemenin ardından istenilen sonuca ulaşılmış; ofisin girişi, koridoru, ıslak zeminleri, deseninden rengine özel olarak hazırlanan bu taş ile kaplanmış. Her şeyin ilki anlamındaki hip kelimesini, atölye ortamında çalışmaya duyduğu sempatiyle birleştirerek Hip Atölye adını verdiği ofisinde turkuazı Sözer, aksesuarlarda ve bir kanepesinde daha kullanmış. Ofisin çalışma alanında iki farklı oturma bölümü, çalışma masaları ve toplantı alanı yer alıyor. Büfe, kitaplık, koltuk gibi aile yadigarı mobilyalar gerekli tadilatlarla elden geçirilerek, zarif çizgileriyle ofisin yoğun trafiğinde hayata katılmaya devam ediyor. Mekanın ortasında yer alan dört tarafı brüt beton görünümlü plakalar ile kaplanmış kolon, her biri özel çerçevesinde sergilenen aile albümüne ev sahipliği yapıyor. Brüt beton görünümününbir benzeri olan tuğla duvar efekti, televizyon ve kitaplık ünitesine ayrılan duvarda da kullanılmış.



Dairenin uzun koridorunu doğal ışıktan yoksun, kasvetli bir görünümden kurtaran ise, çok küçük mutfağın koridor duvarının yıkılarak, ferforje çerçeveler içine yerleşen camlı kayar kapısı olmuş. Ferforje yapısına ve taşıdığı cama rağmen sürgülü mutfak kapısı, kolayca iki yana kayabiliyor. Sürgülü kapı kapatıldığında bile Sözer’in dilediği rengi piyasada bulamamasından dolayı, bir mumun renginden yola çıkarak oto sanayide keşfettiği bir ustaya boyattığı, mat cila ile istediği rengi alan sempatik buzdolabını ve bulaşık makinesini de gözler önüne seriyor. Girişin karşısında yer alan tuvalet ise yığma tuğla görünümlü bir duvarı, mekanı olduğundan daha geniş hissettiren parça ayanlı karşı duvarı ve antika görünümlü bataryası ile dikkat çekiyor. Penceresinden dışarıya bakıldığında konumuyla İstanbul’un merkezinde olma hissini yaşatan Hip Atölye, içindeki sıcak ev ortamı enerjisiyle huzurlu bir çalışma ortamı sağlıyor. *www.hipatolye.com

Hip Atölye
Hip Atölye firma sahibi Nalan Miri Sözer (ortada), İzmir Özel Türk Koleji’ni ardından Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirmiş. 13 yıl boyunca basın ve halkla ilişkiler sektöründe birçok medya kuruluşu ve firmada görev alan Sözer, London School of Public Relations, Halkla İlişkiler Sertifikası programına katılmış. 2008 yılında Hip Atölye Marka ve İletişim Danışmanlığı’nı hayata geçiren Nalan Miri Sözer, güncel olarak kendi blog’unda yazılar yazmaya devam ediyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder