HIP ATÖLYE YENİ OFİSİYLE House Beautiful'da
Dile kolay... Dekorasyon dergiciliğinde tam 100 yıldır söz sahibi House Beautiful. Modern kent insanına ince ve ayrıntılı bir zevkle çözümler sunuyor.
Hem Amerika'dan hem Türkiye'den farklı dokunuşlardaki mekanlarla dekorasyondan antikaya, tasarımdan peyzaja hayata renk katıyor. Son sayısında kapaktaki 'Rengarenk evlerde yaşamlar' sloganıyla bahar heyecanımıza ortak oluyor.
Yüz yıllık geçmişinin asilliğini taşıyan bu güzel dergi, Nisan sayısında Hip Atölye Marka ve İletişim Danışmanlığı'nın yeni ofisine de yer verdi.
Gurur duyduk...
İşte her ay heyecanla takip ettiğimiz House Beautiful'un gözünden biz:
Ofiste ev sıcaklığı
Klasik ofis ortamında uzak dekorasyonuyla Hip Atölye, kurucusu Nalan Miri Sözer’in dokunuşlarıyla sımsıcak bir ev atmosferine bürünmüş
YAPIM
ZELİHA KÖŞLÜ, FOTOĞRAFLAR LEYLA YAM
Nişantaşı’nın en işlek caddesi
olan Valikonağı’nın sonlarına
doğru trafiğin akışına
kapılıp giderken, bu semtin karakteristik görünümünü koruyan
geniş kaldırımların gerisindeki binalar dikkati çekiyor.
Bunlardan 84 numarada yer alan Hip Atölye, sahibi Nalan Miri
Sözer’in titiz çalışmasıyla 60 günde, sıfırdan ele
alınarak, bugünkü dekorasyonuyla ev sıcaklığındaki ofis
ortamına kavuşmuş. 13 yıllık iş hayatının ardından Hip
Atölye’yi kuranNlana Miri Sözer, şehrin içinde olmanın
avantajlarını olabildiğince yaşatan konumuyla ofisini kuruluşunda
dört yıl sonra Nişantaşı’na taşımayakarar vermiş. Genç ve
enerjik ekibiyle Hip Atölye, turizmden gıdaya, güzellik ve
bakımdan ev tekstiline, modadan dağıtım zincirine uzanan farklı
sektörlere, marka ve iletişim konularında hizmet veriyor.
Hip Atölye’nin ofisine ev
sıcaklığını katan en büyük etken, Sözer’in Galata Karo’ya
özellikle turkuaz rengi seçerek yaptırdığı yer karoları olmuş.
Ofisin Nişantaşı’nda olması ve burayı İstanbul’u ençok
hissettiren semt olarak görmesi, Nalan Miri Sözer’in Boğaz’ın
rengi olarak düşündüğü turkuaz rengini dekorasyonda kullanmak
için ana renk olarak seçmesindeki en güçlü etken olmuş.
Karoların yapımında istenilen renk tonunu yakalamakiçin yedi,
sekiz deneme yapmış. Çünkü kurumadan önce ıslak bisküviyi
anımsatan karolar, üç-dört günlük kuruma sürelerinin ardından
asıl renklerine kavuşuyor ve sonuç her defasında farklı
oluyormuş. Ancak sekizinci denemenin ardından istenilen sonuca
ulaşılmış; ofisin girişi, koridoru, ıslak zeminleri, deseninden
rengine özel olarak hazırlanan bu taş ile kaplanmış. Her şeyin
ilki anlamındaki hip kelimesini, atölye ortamında çalışmaya
duyduğu sempatiyle birleştirerek Hip Atölye adını verdiği
ofisinde turkuazı Sözer, aksesuarlarda ve bir kanepesinde daha
kullanmış. Ofisin çalışma alanında iki farklı oturma bölümü,
çalışma masaları ve toplantı alanı yer alıyor. Büfe,
kitaplık, koltuk gibi aile yadigarı mobilyalar gerekli tadilatlarla
elden geçirilerek, zarif çizgileriyle ofisin yoğun trafiğinde
hayata katılmaya devam ediyor. Mekanın ortasında yer alan dört
tarafı brüt beton görünümlü plakalar ile kaplanmış kolon, her
biri özel çerçevesinde sergilenen aile albümüne ev sahipliği
yapıyor. Brüt beton görünümününbir benzeri olan tuğla duvar
efekti, televizyon ve kitaplık ünitesine ayrılan duvarda da
kullanılmış.
Dairenin uzun
koridorunu doğal ışıktan yoksun, kasvetli bir görünümden
kurtaran ise, çok küçük mutfağın koridor duvarının yıkılarak,
ferforje çerçeveler içine yerleşen camlı kayar kapısı olmuş.
Ferforje yapısına ve taşıdığı cama rağmen sürgülü mutfak
kapısı, kolayca iki yana kayabiliyor. Sürgülü kapı
kapatıldığında bile Sözer’in dilediği rengi piyasada
bulamamasından dolayı, bir mumun renginden yola çıkarak oto
sanayide keşfettiği bir ustaya boyattığı, mat cila ile istediği
rengi alan sempatik buzdolabını ve bulaşık makinesini de gözler
önüne seriyor. Girişin karşısında yer alan tuvalet ise yığma
tuğla görünümlü bir duvarı, mekanı olduğundan daha geniş
hissettiren parça ayanlı karşı duvarı ve antika görünümlü
bataryası ile dikkat çekiyor. Penceresinden dışarıya
bakıldığında konumuyla İstanbul’un merkezinde olma hissini
yaşatan Hip Atölye, içindeki sıcak ev ortamı enerjisiyle huzurlu
bir çalışma ortamı sağlıyor. *www.hipatolye.com
Hip Atölye
Hip Atölye firma sahibi Nalan Miri
Sözer (ortada), İzmir Özel Türk Koleji’ni ardından Marmara
Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirmiş. 13 yıl boyunca
basın ve halkla ilişkiler sektöründe birçok medya kuruluşu ve
firmada görev alan Sözer, London School of Public Relations, Halkla
İlişkiler Sertifikası programına katılmış. 2008 yılında Hip
Atölye Marka ve İletişim Danışmanlığı’nı hayata geçiren
Nalan Miri Sözer, güncel olarak kendi blog’unda yazılar yazmaya
devam ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder