25 Eylül 2013 Çarşamba

YAŞ 5 OLDUK

Yaş almak bahane,

Olgunlaşmak şahane.


Hip Atölye olgunlaşıyor.


Tadı tuzu yerinde; kokusu hoş bir meyve gibi ağızda bıraktığı tad yer ediyor artık!


İşte bugüne kadar emeği geçen herkesin hisleri, duygu ve düşünceleri...




Eylül: 'Mihenk taşım'

Hip'in kuruluşunun 5. yılı, birlikteliğimizin 5. yılı, tam olarak iş hayatına girişimin 5. yılı, büyümeye başlamamın 5. yılı. 1.825 gün, 60 ay, 5 koca yıl!

Hip Atölye, insan hayatında 5 yılın ne kadar önemli olduğunu, insanın bu süreçte ne kadar yol katedebileceğini, ne kadar değişebileceğini öğreten yer, ikinci üniversitemdir benim. 

İlk başladığımda iletişimin tanımınından fazla pek de bir şey bilmeyen, ama öğrenmek için tamamıyla hazır, bir yandan üniversiteye devam eden bir asistandım; ama sonra o asistanlara yol gösteren ekibin başını çeken bir parçası oldum. 

Bazen eğlenceli, bazen sancılı süreçlerin üstesinden gelebilmemin, hiç bir zaman pes etmememin en önemli nedeni ise ilk günden beri bana güvenen Hip Atölye'nin kurucusu Nalan oldu. Başta patrondu, sonra arkadaş, sonra abla, sonra hayatımın vazgeçilmez parçası. İnsanların iş ortamlarından bu denli şikayetçi olduğu bir ortamda bu bulunmaz bir hediyeydi benim için. 5 yıl içerisinde başka yerlerde çalışmayı denedim birkaç sefer, ama bir elim hep Hip'in üstündeydi, çekemedim, hep geri çağırdı beni.

İş hayatında var olan genç bir kadın olarak kariyerimin en önemli mihenk taşı olarak görürüm Hip Atölye'yi. Bir gün belki dünyanın başka bir ucunda çalışıyor olsam da izlerini hep taşıyacağıma eminim.
Nice 5 yıllara Hip Atölye!


Gamze: 'Kendimle iletişim kurmayı öğrendim'

Hip Atölye’nin büyük ekipleri, departmanları yoktur. Bipleyen turnikeleri ya da kocaman giriş kapıları da… Büyük işler başarmanın illa ki büyük ölçeklerden geçmediğini kanıtlayabilecek kadar cesur ve güçlüdür. Dünyayı esir almış iş anlayışına başkaldırır, asidir. E adından mütevellit biraz da hippidir. Her yeni yaşında kendine yeni bir ses, yeni bir tat katarak büyür ama renginden ödün vermez. Rengi alabildiğine yeşildir.  Doğayı sever, doğayı düşünür,doğayı korur. Enerjisi mobilliğinden gelir, hazinesi gezip dünyayı takip etmekten.

Tüm bu karakterin özüyse, Hip Atölye’nin özgür ruhlu bir kadının alabildiğine özgür fikirlerinden doğmasından gelir.

İşte bu yüzden, yalnızca sektörel anlamda, kamusal “iletişim”i değil, aynı zamanda insanın insanla, insanın doğayla ve dünyayla, hatta insanın kendisiyle iletişimini yeniden öğrendiğim, adı üzerinde gerçek bir atölyeydi benim için. Ben Hip Atölye’nin kapısını çaldığımda daha bir yaşını doldurmak üzereydi. Ben büyük bir heyecan içindeydim. Bugün, dünyanın bir ucundan, yine taa o günkü heyecanla, mutlulukla, gururla ve aynı aidiyet hissi ile izliyorum Hip Atölye’nin büyümesini.
5. yaşı kutlu olsun !

Gül: 'Farklı pencerelerim var artık'

“Hiçbir zaman gönlüme göre bir ajans bulamayacağım” diye düşündüğüm karamsar bir zamanda çıktı Hip Atölye karşıma. İlanı görüp koşa koşa ofisin kapısında bittiğim günden itibaren istedim bu aileye katılmayı.

Ben daha öğrenciyken yoluma çıkan bu imkana minnettarım. Bana çok şey kazandırdı. Okulun verdiği teorik bilginin pratiğe dönüşmesini mümkün kıldı. İş ve insan ilişkilerinde yavaş yavaş olgunlaşmamı sağladı.

Farklı pencerelerim var artık, çok yönlü bakar oldum hayata. Keyifle çalışan, temiz işler çıkaran Hip Atölye ekibini çok seviyorum. İyi ki varsın Hip Atölye, iyi ki ben de bu ailenin bir üyesiyim.
Nice 5 yıllara…





Feyza: 'Kendimi en çok ifade edebildiğim yer'



Çalışırken çok keyif aldığım, hem eğlendiğim hem ürettiğim, arada gevezelik ettiğim, çoğu zaman anlamaya ve öğrenmeye çalıştığım ve bunlardan da çok mutlu olduğum, kıyafet mecburiyeti casual olan ve bundan dolayı da çalışanlarının çok rahat olduğu, iş odaklı çalışırken birden yemek odaklı çalışma imkanı sunan muhteşem PR ajansı. Sizi seviyorum, sizinle kısa süre çalışma imkanı bulmuş olsam da en sevdiğim, kendimi en çok ifade edebildiğim, en konforlu çalışma ortamını sizde bulduğumu belirtmek isterim. Keşke uzun soluklu bir yolculuk olsaydı bizimkisi


Basri Demir: 'Bu ülke için iyi ki varsınız' 

İstanbul' da yaşayan ve İstanbul'u bir çocukmuş gibi seven birisi olarak Nalan Hanım'ın Hip Atölye girişiminin kuruluş aşamasından beri Mali Müşavirliğini yapmak ofisim için onur duyduğumuz bir iş oldu. İlk kurulduğu günden bu yana her zaman dile getirdiğim çok büyük bir pazara sahip olan ana iştigal konusu günden güne büyüyerek ufacık bir kar topundan zamanla büyük bir çığa dönüşeceğini zaman zaman dile getirmiştim. Gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerini hepimiz yazılı ve görsel basından takip edebilme şansına sahip olduk.


Şimdi son derece başarılı bir 5 yılın ardından daha hızlı ve verimli yeni 5 - 10 yıllara doğru atılan adımlarda Hip Atölye' nin çok ama çok başarılı günler göreceğinden emin olarak üstün başarılar diliyorum. 
(gerçi her ne kadar bu vergi sisteminde bu başarıların kamu idaresinde ne kadar değerlendirildiği konusu hepimizce malum) illa mesleki yorumu da araya sıkıştırmak gerekli gibi...
İnşallah bir sonraki 5 yılın sonundaki 10. yıl kutlamasını Uzakdoğu'da Tayland'ta çok ama çok güzel bir adada kutlarız. (Yer ve konaklama ile çevre gezileri rehberliği bizden olacak... Eşimin memleketi olması sebebi ile unutamayacağınız bir toplantı ve dinlenme olacağı ümidi ile)
Daha nice 5 yıllara...
Bu ülke; bizim ülkemiz için iyi ki varsınız!
Sevgilerle....

Hilal Çakı: 'Hip Atölye gelecek haritamı oluşturacak.'


'Sektöre ilk adımı Hip Atölye’de atmak benim için büyük bir şans oldu. Samimiyetine, içtenliğine güvendiğim bu ailenin bana verdiği sorumlulukları bir iş olarak değil bir ders olarak görüyorum. Üniversitemin zihin açıcı kuramsal eğitimini Hip Atölye’nin tecrübesine dayanarak pratiğe dönüştürmemin hayatımın sonraki dönemlerine bir harita oluşturacağına eminim. Birlikteliğimizin ve Hip Atölye’nin insanlara sunduğu bu güzel işlerin devamını diliyorum. Teşekkürler Hip Atölye…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder